07.06.2022 TARİHLİ “SAĞLIKLA İLGİLİ BAZI KANUNLARDA VE 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ” NE GEREKÇELİ İTİRAZIMIZ 12 Haziran 2022, 19:08
07.06.2022 tarihli “Sağlıkla ilgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ne Gerekçeli itirazımız
Sağlık sisteminin ekip işi olduğu, özellikle Covid-19 sürecinde sağlık kurum çalışanlarının öz verili çalışmaları ve personelin riskli koşullarda görev aldığı göz ardı edilerek; 2021 Aralık ayında hekim ve diş hekimlerinin özlük haklarına ve emekliliklerine yönelik iyileştirme yapılması yönünde tepkilere neden olan bir düzenlemeye gidilmişti. Yapılan düzenlemenin, kapsamının dar olması, hekim dışı sağlık çalışanlarını dışarda bırakması gibi sebeplerle eleştiriler yapılması üzerine daha kapsamlı bir yasa tasarısı çıkarılacağı söylenerek, teklif geri çekilmiştir. Bu hususta yapılan yeni düzenleme 08.06.2022 tarihinde TBMM Sağlık Komisyonuna yeniden getirilmiş.10 Haziran gecesi ise Plan Bütçe Komisyonundan geçirilerek TBMM Genel Kuruluna sevk edilmiştir.
Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) olarak; Sağlık Komisyonuna getirilen yeni düzenleme ile, eski tasarıya yönelik eleştirilerin dikkate alınmadığını ve eski tasarının eksikliklerinin giderilmediğini, hatta bir çok yönüyle daraltılarak uygulanmaya çalıştığını görmekteyiz. Bu hususta;
- Aralık 2021’de sunulan tasarıda; aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan emekli tabip ve diş tabiplerinin emekli aylıklarına ilave ödeme tutarını belirleyen gösterge rakamı 13000 den 33000 e, uzman hekimlerin ise 17000 den 40000 e çıkarılacağı öngörülürken; yeni yasa teklifi ile ilave ödeme tutarını belirleyen gösterge rakamlarının, aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan tabip ve diş tabipleri için 13000 den 20000 e ve uzman hekimler için 17000 den 26000 e yükseltilmiştir. Daha kapsayıcı ve özlük haklarında iyileştirmeyi hedefleyen bir yasa tasarısı çıkarılacağı söylenerek geri çekilen teklife kıyasla, tabip, diş tabibi ile uzman hekim emekli aylığındaki iyileştirmelerin azaltılarak ve diğer sağlık çalışanlarını yok sayarak uygulanması söz konusu olmuştur.
- Eski tasarının 4’üncü maddesinde sabit ek ödeme oranının eğitim görevlileri için %410’dan %770’e, uzman tabip ve uzman diş tabipleri için %335’ten %695’e, pratisyen tabip ve diş tabipleri için ise %180’den %450’ye yükseltilmesi öngörülürken; yeni düzenlemenin 4’üncü maddesinde sabit ek ödeme oranının yalnızca pratisyen tabip ve diş tabipleri için %180’den %265’e yükseltilmesi öngörülmüştür. Eğitim görevlileri, uzman tabipler ve uzman diş tabipleri kapsam dışına çıkarılırken pratisyen tabip ve diş tabiplerinin sabit ek ödeme oranlarındaki artış ise eski tasarıya kıyasen azaltılarak uygulanmıştır.
- Eski tasarıda, 209 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin 2’nci fıkrasının 6’ncı cümlesinin “Bu fıkra uyarınca personele her ay yapılacak ek ödeme net tutarı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 9 uncu maddesi uyarınca kadro ve görev unvanı veya pozisyon unvanı itibarıyla belirlenmiş olan ek ödeme net tutarından az olamaz ve bu kapsamda söz konusu ek 9 uncu maddeye göre belirlenen ödeme tutarları bu fıkra uyarınca döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemeden mahsup edilmek üzere merkezi yönetim bütçesinden karşılanır” şeklindeki hüküm yeni düzenlemede de korunarak sabit ek ödemenin mahsup edilmesi uygulamasının çalışanlar adına getirilen iyileştirmelerin anlamsız kalmasına yol açacağına ilişkin eleştiri ve uyarılar dikkate alınmamıştır. Sabit ek ödemenin genel bütçeden karşılanmasıyla birlikte mahsuplaşma olacağı için performans ek ödeme artışı birçok sağlık kurumunda etkili olamayacaktır.
- 2021 Aralık ayında geri çekilen teklifte sabit ek ödeme üzerinden artış sağlanırken, mevcut yasa teklifinde ödemelerin daha güvencesiz olan performans ve sözleşmeli çalışma üzerinden arttırıldığı görülmektedir. Performansa dayalı ek ödeme sisteminin sağlık hizmetine ve sağlık sistemine verdiği açık zarara karşın bu düzenleme ile ödemeler performans ve sözleşmeli çalışma üzerinden artırılarak çalışanlar mesai dışı çalışmaya yönlendirilmektedir.
- 209 sayılı kanunun 5. maddesindeki “ek ödeme yapılabilir” ibaresi korunarak bu ödemenin yapılmayabileceğine dair örtük beyan değiştirilmemiştir. Bu noktada ek ödemelerin yapılması hususunda keyfiyete varan uygulamalara yer verilme ihtimali devam etmektedir.
- “Her bir sağlık tesisinde ek ödemeye esas işlemleri denetlemek üzere inceleme heyetleri oluşturulur” cümlesi eklenmiş, ancak “denetim” yetkisi verilen heyetin bileşimine ilişkin belirleme yapılmadığı gibi sağlık hizmetinin niteliğini artırmaya yönelik bir değerlendirmeden de söz edilmemiştir. Bu husustaki düzenlemeler Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın “uygun görüşü” üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmeliğe bırakılmıştır.
Eski tasarıya yönelik en büyük eleştirilerden biri, kapsamının yalnızca hekim ve diş hekimleri ile sınırlı tutulması olmasına karşın; Sağlık Komisyonuna getirilen yeni düzenleme ile birçok sağlık çalışanı yine kapsam dışında bırakılmıştır. Özellikle Covid-19 pandemisi ile bağlantılı olarak artan iş yükü ve riskli çalışma koşulları karşısında hekimlerimizin özlük haklarında iyileştirme yapılması çok olumlu bir gelişme olmakla birlikte; sağlık hizmetinin bir ekip işi olduğu, pandemi koşullarının tüm sağlık çalışanlarının iş yükünün artması ve riskli çalışma koşulları ile karşı karşıya kalmaları sonucunu doğurduğu göz önüne alındığında sağlık çalışanları arasında ayrımcılık yaratan bir düzenlemeye gidilmesinin büyük bir yanlış olduğu yönünde yapılan eleştiriler neticesinde daha geniş ve kapsamlı bir yasa tasarısı sözüyle geri çekilen teklif yerine, yine sağlık çalışanlarının birçoğunu kapsamayan bir düzenlemeye gidilmektedir. Söz konusu düzenlemenin pandemi süresince kendi sağlıklarını hiçe sayıp her türlü fedakarlığı göstererek hastalar için bir bütün halinde mücadele veren sağlık çalışanlarının emeklerini hiçe sayan, çalışanlar arasında ayrımcılık yaratan, sosyal hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, hiçbir sağlık çalışanının beklentisini karşılamayan bir düzenleme olduğu tartışmasızdır.
Eski tasarıya yönelik eleştirilen tüm hususlar yeni düzenlemede de aynen yer bulmuştur. Söz konusu yasa tasarısında sabit ek ödemelerde herhangi bir artış yaşanmamış, sabit ödemelerin emekliliğe yansıtılması noktasında bir düzenleme yapılmamış, sağlık çalışanlarının içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda sağlık çalışanları arasındaki ayrımcılık önlenmemiş, insani çalışma koşulları önemsenmemiştir. Yapılan en önemli değişiklik ise, önceki tasarıya kıyasla ilave ödeme tutarları ile sabit ek ödeme oranlarının azaltılması olmuştur.
Eski tasarıda ve yeni tasarıda Sağlık Bakanlığı dışındaki Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı nda çalışan sağlık çalışanları unutulmuştur. 6 ncı dönem toplu sözleşme ile ek ödeme oranları artırıldığı halde Sağlık Bakanlığı dışındaki bakanlıklarda görev yapan sağlık çalışanları bu haktan yararlandırılamamıştır. Daha önce kurum hekimleri olarak görev yapanların sağlık tazminatları yasayla MSB Hekimleri, Sahil Hudut Kurum Hekimleri, SGK Kurum Hekimlerinde yüzde 400 olarak düzenlenirken Sağlık Bakanlığı’na devrolan hekimler bu haktan mahrum edilmiştir. Ayrıca İçişleri Bakanlığına bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü nde hizmet veren hekimler , Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı DSİ nde görev yapan hekimler , Maliye Bakanlığı nda görev yapan hekimler halen maaşlarındaki ek ödeme (666KHK) kalemini yüzde 200 olarak almaktadır. Sağlık Bakanlığı dışında görev yapan kurum hekimleri ve sağlık hizmet sınıfı kadro ve unvanlarında çalışanlar başta olmak üzere sağlık kurum hizmetinde görev alan kamu personeli de bir düzenlemeyi beklemektedir. Pandemi döneminde onlarda kurumlarında ön safta görev yapıp geçici görevlendirmelerle sağlık hizmet sunumlarına katkı sağlamışlardır.
Ayrıca sağlık kurum çalışanlarının TEK KALEMDE EMEKLİLİKLERİNE YANSIYAN MAAŞ alarak, aylık net gelirlerine göre, ekonomik alanda hayatlarına yön verebilmeleri halen engellenmektedir. Kaldı ki; performansa dayalı ek ödeme sistemi genel anlamda puan sistemi üzerine kurulmuş, uygulamada adaletsizliklere yol açan, bilimsel performans değerlendirme ölçütlerine dayanmayan, sunulan hizmetin kalitesi, yapılan çalışmanın verimliliği gibi pek çok önemli faktörü göz ardı eden bir sistemdir. Bunun yanı sıra performans puanına göre ek ödemeler yoluyla maaş alınması, yapılan artışların herkesin maaşına farklı yansımasına yol açmaktadır. Bu anlamda yapılacak bir düzenleme ile TEK KALEMDE maaş sistemine geçilmesi yerine, adaletli bir sistem olmayan ve adeta sağlığın ticarileştirdiği açık olan performansa dayalı ek ödeme sisteminde diretilmesi, uygulamada birçok sorun yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Şöyle ki; hali hazırda sağlık çalışanlarının, emekliliğine esas maaş + sabit ek ödeme + performans ek ödeme + nöbet ücreti şeklinde ayrı ayrı ve net gelirini hesaplayamayacak şekilde maaş alması durumu, ekonomik belirsizliklere yol açmakta, hesaplamalarda hatalar yapılmasına ve idarelerce hukuka, hakkaniyete uygun olmayan uygulamalara yer verilmesinin önünü açmaktadır. Bu gibi durumlar ise, çalışanların idareye karşı güvenlerini kaybetmelerine, moral motivasyonlarının bozularak verimliliklerinin olumsuz etkilenmesine, idare aleyhine açılan davaların artmasına, yargının iş yükünün artarak yargısal verimliliğin zarar görmesine, açılacak davaların sonucuna göre kamu kaynaklarının boş yere harcanmasına yol açacaktır. Tüm bu sebeplerle hesaplamalarda karışıklıklara, uygulamada adaletsizliklere yol açan; hiçbir sağlık çalışanının haklı beklentilerine hizmet etmeyen; sağlık hizmetini adeta ticarileştiren ve yarardan çok zarar getirdiği açık olan performansa dayalı ek ödeme sistemi yerine tüm sağlık çalışanlarının hak ettikleri sağlıklı çalışma şartları ve ücret artışına sahip olmalarını sağlayacak, hakkaniyete uygun tek bir sistemin uygulamaya konması elzemdir. Buna karşın performans puanına göre ek ödeme sisteminde diretilecekse dahi, söz konusu ek ödemelerin tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak, içinde bulunduğumuz mevcut ekonomik koşullara uygun ve emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmesi gerekmekte olup aksine yapılacak herhangi bir düzenleme sağlık çalışanları için kabul edilemez nitelikte olacaktır. Kısacası sağlık çalışanları çalışırken kendilerine verilen YAZMAYAN 3-4 KALEM MAAŞIN, hayatının sonuna kadar kullanabileceği YAZAN TEK KALEM MAAŞ olarak verilmesini istemektedir.
Sonuç olarak; eski tasarıya yönelik eleştirilen tüm hususlar yeni düzenlemede aynen yer bulmuş, yaşanılan ekonomik kriz nedeniyle geçinemeyen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının emekliliğe yansıyan ücret artışı ve sağlıklı çalışma şartları talepleri yine sonuçsuz bırakılmış, sağlık çalışanları arasındaki ayrımcılığa devam edilmiş, insani çalışma koşulları önemsenmemiştir. Çalışan ve emekli hiçbir sağlık çalışanının beklentisini karşılayamayan, insana yakışır çalışma ve yaşam koşullarını sağlamaktan uzak bu düzenlemenin sağlık çalışanlarının yaşadıkları ekonomik ve sosyal hiçbir soruna çözüm getiremeyeceği açıktır. Olumlu düzenlemeler içerse de kapsayıcı olmaması sebebiyle eleştirilen eski yasa tasarısına kıyasla birçok açıdan daha geride bir düzenleme yapılarak sağlık çalışanlarına hak ettikleri değerin gösterilmediği bir kez daha açıkça ilan edilmiştir.
DIĞER HABERLER
-
Engelli İstihdamını Güçlendirmek: İşbirlikçi Çözümler Çalıştayı
03 Nisan 2024, 08:59 -
Sahimsen 27.03.2024
27 Mart 2024, 23:14 -
Basında Biz 27.03.2024
27 Mart 2024, 23:09 -
Basında Biz 25.03.2024
25 Mart 2024, 08:57 -
KSP Basın Açıklaması
08 Mart 2024, 11:25 -
Basında Biz 10.02.2024
10 Şubat 2024, 23:31 -
Ağ Kurulu Toplantısı Gerçekleşti
09 Şubat 2024, 11:14 -
Dünya Her Yerde Adalet Bekliyor
28 Ocak 2024, 17:09 -
Basında Biz 22.01.2024
22 Ocak 2024, 16:55 -
Basında Biz 10.01.2024
10 Ocak 2024, 16:38